Z Kuşağı Nedir ?
Z kuşağı, milenyum sonrası doğan çocukların dahil olduğu kuşak olarak adlandırılmaktadır. Ancak bu kuşak, 2010 yılına kadar doğmuş olanları kapsar. Teknoloji ile iç içe doğmuş olan Z kuşağı, teknolojinin ilerlemesi sebebiyle ömrü en uzun olacak kuşaklardan biri olarak ön görülüyor.
Z Kuşağının Temel Özellikleri
Z kuşağının en belirleyici özelliği, diğer kuşaklardan farklı olarak, benlik bilinçlerinin ve öz güvenlerinin daha yüksek olmasıdır. Bu kuşakta doğan kişiler, diğer kuşaklara göre daha geniş sınırlar içerisinde yaşamaktadırlar. Z kuşağı özellikleri şöyle sıralanabilir:
- Teknolojinin en gelişkin olduğu ve her eve girdiği bir zamanda doğan bu kuşak üyeleri, bu sebeple teknolojik gelişmelere en hızlı adapte olabilen ve hatta bu gelişmeleri daha da ileri taşıyabilecek analitik düşünme yeteneğine sahip olan kişilerdir.
- Z kuşağının dikkat süreleri ısa, odaklanma seviyeleri düşüktür. Ancak birden fazla işi aynı anda, doğru ve eksiksiz şekilde yerine getirebilirler.
- Klasik ve gelenekselleşen yöntemlerle yürütülen eğitim sistemleri, Z kuşağına hitap etmemekte, onlar için bir ilgi merkezi olma özelliği taşımamaktadır. Eğitimin de Z ve daha sonrasında gelecek kuşak için, teknolojik gelişmelerin çevresinde yeniden şekillendirilmesi ve eski düşünce yapısı ve alışkanlıklardan arındırılması gerekmektedir.
- 1965 ile 1980 yılları arasında doğan ve genellikle Y ve Z kuşaklarının ebeveynlerinin içerisinde bulunduğu X kuşağı ile çatışma halindelerdir. X kuşağının geleneksel yapıya bağlılığı ve Z kuşağı açısından sadece öğretici ya da dikte edici konumda kalabiliyor olması bu çatışmayı körüklemektedir.
- Z uşağı üyelerinde herhangi bir kompleks bulunmamaktadır. Hem kendi aralarında hem de diğer kuşaklarla kurdukları ilişkide oldukça açık davranışlarda bulunan bu kuşak, özellikle X kuşağı tarafından, X kuşağının ya da toplumun sahip olduğu değerleri aşağılamakla suçlanabilir. Ancak Z kuşağından olan kişiler ortak değerler konusunda da X kuşağı ile aynı fikirlere sahip değildir.
- Tüm kuşaklar içinde en yüksek yaratıcılığa sahip olan Z kuşağı, hayatını sosyal medya platformlarında yaşamak ya da sık sık bu mecralarda hayatlarından kesitler paylaşmak konusunda sakınca görmemektedirler. Onlara göre, zaten hayatın büyük kısmı bu platformlarda şekillenmektedir.
- Yabancı dil öğrenme ve bu dili anadil seviyesinde geliştirme eğilimleri ve yetenekleri de yüksek olan Z kuşağı üyeleri, hayatlarını yurtdışında yaşamak isteyen kişilerin çoğunluğundan oluşmaktadır. Z kuşağı, anne, baba ve hatta yaş olarak kendilerine daha yakın olan abi ve abla gibi yakın kişilerin yaşadığı problemleri kendi hayatında devam ettirmek istemez. Bu sebeple, onlara göre en iyi hayat tercihi, refah seviyesi daha yüksek olan ülkelere göç etmekten geçmektedir.
- Z kuşağı, çabuk tüketme ve yenisine geçerek onu daha da çabuk tüketme eğiliminde olan bir kuşak olduğu için, dünya çağında beğenilen büyük markaların bile zorlandığı bir hedef kitlesidir. Bu hedef kitlesini memnun edebilmenin ilk koşulu, kesintisiz bir yenilik hareketinin içinde bulunmaktır. Bu sebeple, markaların sürekli yeni fikirler üzerinde çalışması ve yeni fikirler üretmesi gerekmektedir.
- Z kuşağı, ebeveynlerinin yer aldığı X kuşağında olduğu gibi, mülk edinme, toplumun onayladığı bir işe sahip olma ya da çalıştığı işinde en yüksek pozisyona gelme gibi hırslara sahip değildir. Bu sebeple ekonomi uzmanları, geleceğin iş dünyasında sık sık krizlerin meydana gelebileceğini ön görmektedir. Ancak bu ön görüler de X kuşağından yapıldığı için Z kuşağına bakarak felaket senaryoları çizmeleri kaçınılmaz olabilmektedir.
- Z kuşağında birey olmak ön plandadır. Bu sebeple hiçbir iş veren Z kuşağını, “Hepimiz aileyiz” gibi söylemlerle daha çok çalışmaya teşvik edemez.
Z kuşağı Yönetilir Mi?
Z kuşağının yönetilmesi, eski ve onlara köre eskimiş yöntemlerin kullanımıyla mümkün olmamaktadır. Günümüzde genelde X kuşağı tarafından X ve Y kuşaklarını yönetmek için kullanılan yöntemler, Z kuşağını yönetebilme iradesini gösteremeyecek ve Z kuşağı bu yönetme ilişkisinden verim alamayacaktır. Herhangi bir durumdan verim alamazsa, bu durumları sonlandırma eğiliminde olan Z kuşağı, her zaman sınırlarını zorlamak ister. Ancak şu yaklaşımlar kullanılarak Z kuşağı yönetilebilir:
- Z kuşağına ait olan insanlar görev kişisi, deyim yerindeyse işin askeri olamazlar. Bu sebeple bu kişileri görevlerde kullanılmak üzere değerlendirme yerine, onlara özerk ve sınırları daha esnek olan çalışma koşulları sağlanmalıdır.
- Z kuşağı helikopter aile yapısı içerisinde büyümüştür. Bu kişilerin ebeveynleri onlar üzerinde devamlı kontrol sağlayarak mutlak hakimiyet kurmak istemiş ancak bu sebeple farkında olmadan da kuşak çatışmasını derinleştirmişlerdir. Bu sebeple Z kuşağından olan kişilerin baskı değil ödül yöntemi ile teşvik edilmesi daha verimli sonuçlar doğuracaktır.
- Bu kuşakta doğan kişiler, her ne kadar teknolojinin içine doğmuş olsalar ya da iletişim dünyaları teknolojik platformlar üzerinden yürümüş olsa bile, bu kişilerle kurulabilecek en etkili iletişim yüz yüze olandır. Bu sebeple bu kişilerle gerçek bir iletişim kurmak, alınacak geri dönüşün ciddiyeti açısından önemlidir.
Z Kuşağının Olumlu ve Olumsuz Tarafları
Z kuşağının artı ve eksileri, kuşağın karakteristik özelliklerini belirleyen etmenlerdir. Bu olumlu ve olumsuz özelliklerin kimler tarafından belirlenmiş olduğu da önem taşımaktadır. Bu özellikler X kuşağı tarafından belirleniyorsa, X kuşağının sahip olduğu karakteristik özellikler sebebiyle, Z kuşağı oldukça fazla olumsuz özelliğe sahipmiş gibi bir izlenim ortaya çıkabilir. Z kuşağının olumlu özellikleri şunlardır:
- Bilginin ve aklın takipçisi olmaları,
- Tüm dünyada olan gelişmeler yakından takip ederek, bu gelişmeleri analiz edebilmeleri,
- Özgüven, özsevgi ve özsaygılarını, tüm dış faktörlere ve kendilerine karşı bile koruyabilmeleri,
- Kendilerini iyi tanıyor ve ne istediklerini biliyor olmaları.
Z kuşağının olumsuz özellikleri ise şöyle sıralanabilir:
- Bireysellik anlayışları gelişmiş olan Z kuşağı, toplumsal düzeyde kurulan ya da iki kişi arasında geçen ilişkileri yürütmek konusunda başarısız olabilmektedirler.
- Otorite kavramıyla sorun yaşamaları ve kendilerini ifade etme konusunda son derece açık olmaları, aile ya da okul yöneticileriyle sorun yaşamalarına yol açabilir.
- Teknolojinin içine doğmak ve büyürken de hep teknolojik kanallar içerisinde yer almak, bu kişileri gerçek hayat kişileri ile ilişki kurmaktan uzaklaştırarak yalnız hissetmelerine sebep olabilir.
Y ve Z Kuşağı Farkları
Y ve Z kuşakları farkları, yaş grubu olarak birbirine yakın olsalar bile, büyüme biçimi ve sahip olunan olanaklar tarafından çeşitlenmektedir. Y kuşağı bir geçiş kuşağıdır ve X ya da Z kuşaklarında olduğu gibi, iki ucu temsil etme durumları yoktur. Bu sebeple Y kuşağına ait olan kişiler, kendilerinden önceki ya da sonraki kuşaklarla daha uyumlu, hayatla ise daha az kavgacıdırlar. Ancak Y kuşağı, okuyarak iyi yerlere gelmenin mümkün olduğunu görmüş bir nesil olarak hala eğitimin oldukça önemli olduğunu düşünmektedir. Z kuşağı ise, aklını kullanarak kolay ve çok para kazanabilenlerin kuşağıdır.
Z Kuşağından Sonra Gelenler
Z kuşağının ardından gelecekler, Sosyologlar tarafından, Alfa kuşağı olarak isimlendiriliyor. 2013 ve sonrasında doğan çocukların oluşturacağı bu kuşak, teknoloji ile en ileri ilişkiyi kuracak kuşa olarak da nitelendiriliyor. Bu doğrultuda, bu kuşağa ait kişilerin, çok konuşmayacağı, kendi dünyalarında yaşayacağı ve gerekmedikçe fiziksel buluşmalardan uzak duracakları ön görülüyor.
Z Kuşağını Anlamak
Z kuşağını anlamak için, kişilerin doğdukları şartları analiz edebilmek önemlidir. Z kuşağının haklarını çok iyi bilmesi ve bunları savunması, onların aslında kendinden önceki kuşakların bu konuda yaşamış oldukları zorlukları görmelerinden kaynaklanmaktadır. Z kuşağı ve başlatmış olduğu özsaygı ve özgüven hareketi, toplumsal olarak öteki durumuna getirilen kişilerin de kendilerini ait hissedebilecekleri bir yapı oluşmasını da sağlayacaktır.
Bu makaleye ilk yorumu siz yapın.
Makale ile alakalı aklınıza takılan sorularınızı paylaşın.