BLOG

Teknolojinin Zararları Nelerdir?

Teknolojinin Zararları Nelerdir?

Teknolojinin zararları düşünüldüğünde özellikle çocukların bu alandan korunması gerektiği fikri baskın gelmekte ve kişilerin gündemine bazı yasak ve kısıtlamalar girmektedir. Ancak teknoloji, oldukça geniş bir alanı ve herkesin hayatını etkileyebilen bir güce de sahiptir. Zararlarından söz edilebileceği kadar yararları da sayılabilecek olan teknolojiyi yasaklar koymadan kontrollü kullanmak, bu zararların minimize edilmesini de sağlayacaktır.

Bağımlılık 

Teknoloji bağımlılığı, özellikle genç ve orta yaş üzeri kişilerde sık rastlanan yeni nesil hastalıklar arasında gösterilen bir olgudur. Özellikle Çin gibi Uzak Doğu ülkelerinde, teknolojik ilerlemenin ve olanakların da fazla olması sebebiyle, teknoloji bağımlısı olan gençlerin tedavi olabilecekleri klinikler de bulunmaktadır. Bu durumdan mustarip olan kişiler, teknolojik aletlerden uzak kaldıkları her an huzursuzluk yaşayabilmektedirler.

Sosyal Beceri Bozukluğu

Sosyal becerilerde bozukluk görülmesi, teknolojinin en büyük ve yaygın zararlarından biridir. Çocukların çok fazla oyun oynayarak sokak oyunlarından ve arkadaş çevresinden kopması, yetişkinlerin ise sosyal medya platformları üzerinden kurulan sanal hayatlarda yaşaması, sosyal beceri bozukluklarının kaynaklarındandır. Gerçek sosyal hayattan çok fazla uzak kalan kişiler, uzun vadede gerçek insanlarla ilişki geçirme ve topluluklar içinde yer edinme konularında problemler yaşayabilirler.

Zihinsel Beceri Bozukluğu

Zihinsel becerilerde bozukluk yaşanması, sosyal beceri bozuklukları kadar çok yaygın olmasa da özellikle gelişim çağında olan çocuklarda daha sık görülmektedir. Çocukların, tablet ya da bilgisayar gibi teknolojik aletlerle çok fazla vakit geçirmesi, dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon bozuklukları yaşamalarına sebep olabilmektedir. Okul çağında olan çocuklarda meydana gelen bu bozukluklar, çocuğun eğitim hayatını da olumsuz yönde etkileyebilir. Daha erken yaşlarında olan çocuklarda ise bu durum çocuğun teknolojik dünyayı ve sanal karakterleri tek gerçeklik olarak algılamasına ve kafa karışıklığı yaşamasına sebep olabilir.

Zorbalık ve İstismar

Zorbalık ve istismar konuları, sosyal medyada en çok karşı karşıya kalınan olumsuz durumlardandır. Özellikle herkesin özgürce hareket edebilmesine olanak sağlayan sosyal medya platformlarında, kişilerin, herhangi birine istediği şekilde davranabilmesi hakkı da tanınmıştır. Bu durum teknoloji kullanıcılarının, yaş, cinsel yönelim, ırk, beden ve yaşam tarzı gibi, doğuştan ya da sonradan edinilen tercih ve yönelimler ile ilgili zorbalığa maruz kalmasına sebep olabilmektedir. Siber zorbalık olarak adlandırılan bu durum, kişilerin ruhsal ve fiziksel sağlıkları üzerinde büyük hasarlara neden olabileceği gibi, aynı zamanda kişilerin özel alanlarına yapılan bir saldırı olduğu için de insan hakları ihlali olarak görülmektedir.

 

Öte yandan, özellikle çocukların ve kadınların internet üzerinden istismara maruz bırakılmaları da yaşanan zararlı durumlardan biridir. İnternet ortamında çok fazla pornografik ögenin erişilebilir durumda olması, denetimli bir kullanım alanı verilmiyorsa, bu ögelerle buluşma olanağı olan çocukları olumsuz etkileyecektir. Sosyal medya ağları üzerinden de cinsel ya da psikolojik istismar uygulayan kişiler bulunmaktadır. Bu kişilerin varlıklarını ve cinselliklerini başka insanlara zorla kabul ettirme girişimleri, cezai işlem uygulanabilen suçlardandır.

Öfke ve Korku

Öfke ve korku gibi duygular, olumsuz tecrübeler sonrasında meydana gelebilmektedir. Çok fazla şiddet içerikli oyun oynayan ya da video ve içerik tarayan çocuklarda bu duruma rastlanmaktadır. Yetişkinler için de bu duyguları tetikleyen faktörler olmaktadır. Kişilerin gerçek hayattan kopması da kendi iç dünyalarında ve teknolojinin sunduğu sanal dünya içerisinde yaşamalarına sebep olacağı için, bu duygularla tek başına mücadele etmeleri beklenmemelidir. Çocuklarda bu durum kendisini şu şekillerde ortaya koyabilmektedir:

  • Tek başına kalma korkusu,
  • Karanlık korkusu,
  • Tek başına tuvalete gitme korkusu,
  • Geceleri kâbus görme,
  • Sorunlarını paylaşmama,
  • Karşısına çıkan problemleri şiddet kullanarak çözebileceğini sanma,
  • Öfkeli ve abartılı tepkiler verme.

Fiziksel Sorunlar

Yaşanabilecek fiziksel problemler, teknoloji kullanımının sıklığı ile değerlendirilebilir. Bu problemler mikro evrimler yaratabilecek kadar da fazladır. Bilim insanları, özellikle mesai saatinin çoğunu bir bilgisayar başında oturarak tüketmek zorunda kalan beyaz yakalı çalışanların iki ya da üç kuşak sonra yaşayabilecekleri mikro evrim tahminleri üzerinden fiziksel görünüşlerini de çıkarabilmektedir. Birkaç kuşak sonrasında doğan çocukların, çok fazla telefon kullanımının bir sonucu olarak, geniş ve yayvan yapıda bir baş parmak görünümüne sahip olabilecekleri de tahmin edilmektedir. Ancak uzun süre içerisinde meydana gelebilecek bu mikro evrim tahminlerinin dışında da teknoloji kullanımı sebebiyle, kısa sürede gelişebilecek fiziksel rahatsızlıklar vardır. Bu fiziksel etkiler şunlardır:

  • Teknolojik aletlerin sahip olduğu mavi ışık teknolojisi ile geliştirilen ekranlara uzun süre bakmanın sonucu olarak göz problemleri,
  • Yanlış oturma ve duruş bozukluklarının bir sonucu olarak, boyun ve bel ağrıları ve bu ağrıların sonucunda oluşabilecek fıtık gibi tehlikeli hastalıklar,
  • Kişinin iskelet ve kas sisteminde meydana gelebilecek bozukluklar,
  • Geçmeyen ve düzenli hale gelen aşırı yorgunluk durumu,
  • Ellerde ve ayaklarda karıncalanma hissi ve uyuşma,
  • Fazlaca hareketsiz kalma sonucunda vücudun aldığı kalori miktarını harcayamaması ve bunun sonucunda yaşanabilecek diyabet ya da obezite gibi sağlık problemleri.

Bazı Mesleklerin Yok Olması

Bazı mesleklere ihtiyaç duyulmaması da teknolojinin hızla ilerlemesinin sonuçlarından biridir. Teknolojinin zararlı yanları, sadece bireyleri etkilememekte, aynı zamanda toplumsal ve küresel sonuçlara da neden olabilmektedir. Özellikle fabrikalar gibi büyük üretim alanlarında, yapılan işlerin bu işler özelinde geliştirilen akıllı makineler tarafından gerçekleştiriliyor olması, o işi makinelerden önce yapan kişilerin de işlerinden olmasına sebep olmaktadır.

 

Özellikle Koronavirüs sürecinde, pek çok sektör evde çalışma sistemine geçmiş ve tüm işler teknolojik araçlar ile halledilmeye başlanmıştır. Bu durumda, küresel sektörlerde bazı meslek gruplarına artık ihtiyaç kalmadığı yönünde bir yaklaşım da meydana gelmiştir. Bu da bu meslekleri yapan kişilerin işsiz kalmasına ve istihdam edilememelerine sebep olabilecektir.

Çevre Cinayetleri

Çevre cinayetleri, dünyanın yavaş yavaş ölmesine, bazı mevsimlerin artık yaşanmamasına, dünya üzerinde yaşayan kişilerin temiz ve doğal kaynaklardan mahrum kalmasına ve canlı çeşitliliğinin giderek azalmasına sebep olmaktadır. Teknolojik imkanlar arttıkça, fabrikalar artmakta ve bu fabrikaların doğaya saldığı yok olmayan atıklar da fazlalaşmaktadır. Daha çok teknolojik olanak daha çok üretim demektir. Üretimin artması ise daha çok üretim alanının oluşturulması anlamına gelmektedir. Yerleşim yerlerine yakın şekilde kurulması uygun olmayan fabrikaların kurulması için daha çok orman kesilecek ve bu fabrikalar daha çok sera gazı salınımı yararak insanların alacakları her sağlıklı nefesi azaltacaktır.

Aynı zamanda yeni teknolojik deneme ve gelişmeler de doğaya zarar verebilmektedir. Nükleer santral çalışmaları, doğa ve çevre cinayetlerinin artmasında en önemli faktörlerden biridir. Çernobil’de, kaza yaşanan nükleer santralde meydana gelen sızıntılar nedeniyle denizler kirlenmiş, ormanlar ölmüş ve insanlar nesiller boyu hastalıklar taşımıştır.

Teknoloji geliştikçe ve teknolojik olanakların kullanımı dünya üzerinde yaygınlaştıkça, daha çok enerji ihtiyacı da açığa çıkmaktadır. Bu durum yer altı ve yer üstü kaynaklarının tüketilmesine sebep olmaktadır. Enerji kaynaklarının tükenmesi demek, dünyanın tükenmesi demektir. Bu sebeple yeni enerji kaynakları arayışına girişilecek ve doğa için zararlı olan daha çok yöntem keşfedilerek kullanılmaya başlanacaktır. Teknoloji için yeni enerji kaynakları bulmak, yeni enerji kaynakları bulmak için yeni teknolojiler üretmek, kendi içinde birbirini besleyen ama aslında tüketen bir kısır döngü haline gelmiştir.

 
Bu Gönderiyi Paylaş:

Blog Yorumları

Bu makaleye ilk yorumu siz yapın.

Makale ile alakalı aklınıza takılan sorularınızı paylaşın.

infoCreated with Sketch. Yorum yapan her okur, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
(E-Posta ve Telefon numaranız paylaşılmamaktadır.)
Mesaj Gönder